İnsan içine karıştım.
Biraz yürüdüm.
Havanın buz gibi olduğunu insanların büzüşük vaziyette birbirlerine sokulmuş olmalarından anladım.
Hissetmeme sebebimi de evde kaldığım sürede içimde depolamış olduğum sıcağa bağladım.
Karın ardından yağan yağmur bizi beyaz rüyadan uyandırırken ağaçların her mevsimde farklı renklerde ama aynı güzellikte oluşuna şaşırdım.
'Bir de insan tüm canlılardan üstün derler, ne büyük yalan' diye geçirdim içimden.
Yıllarca sesini çıkarmadan durduğu yerde huzur verebilen bir ağaç ya da kokusuyla baş döndüren bir şebboya benzemediğimiz kesin.
İnsanları illaki bir canlıya benzetecek olsam bu yengeç olurdu muhtemelen.
Beni böyle düşünmeye sevk eden gün içinde karşıma çıkan bir video oldu.
Nedeni basit.
Onlar da zaman zaman tıpkı insanlar gibi hayatta kalabilmek için kabuk değiştiriyorlar.
Her değiştirdikleri kabuğun ardından savunmasız ,pespembe kalsalar da her kabuktan sonra onlar için hayat yeniden başlıyor.
Zaten yaşamak için başka çareleri de yoktur.
İnsanların da yaşamaya devam edebilmeleri için kabuklarını değiştirmeye, yeniden doğmaya ihtiyaçları vardır.
Bakmayın bedensel olarak yaşamaya devam edebilsek de 'yaşamak için yaşıyoruz'.
Ona da yaşamak denirse işte.

Peki insan kendine bunu neden yapar?
Bu da bir nevi intihar değil midir ki ?
Duygularını bastırır.
Düşüncelerini yok sayar.
Susmayı seçer.
Çözüm için değil de kaçış için yollar arar.
Bulamadıkça da kendinden vazgeçer.
Kabuğunda günden güne daha çok daha da çok sıkışır.
'Kabuğunu kırmak' sözü tam da burada devreye girer.
Hayatta öyle anlar vardır ki karşımıza yaşamak ya da yaşayamamak gibi iki seçenek çıkar.
Yanlış olanı seçersek kabuğumuz bizi nefes bile alamayacağımız kadar sıkıştıracaktır biliriz.
Doğruyu seçersek özgürlüğe bir pencere açacağızdır.
O aradaki yarıkta doğru kararı seçmenin endişesi kaplar içimizi.
Kararın doğruluğu konusunda bize rehberlik edebilecek en iyi kişiyse iç sesimiz olacaktır.
Kabuğunuzu kırmanız gerektiğini bildiğiniz anlarda kimseyi dinlemeyin, içinizdeki sese kulak verin.
Unutmayın, sizin kabuk kalınlığınızın dışarıdan anlaşılması mümkün değildir.
Bu konuda en iyi bildiğiniz bile en fazla tahmin yürütebilir.
Hangi darbenin daha kırıcı olduğunu sizden iyi kimse kestiremez.
'İçinizden bir ses' size bir şey dediği zamanlarda bunu bir kez daha düşünün.
Belki de kabuğunuzu kolay yoldan kırabilmek için iyi bir fikri vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder