14 Aralık 2014 Pazar

Zincirin zayıf halkası

Hayat bir seçim zinciri gibi.
Her yolun sonunda sağa mı sola mı gideceğine karar vermekle geçiyor.
Hayat yolu boyunca karşınıza 'o mu? bu mu?' diyecek birileri hep çıkacak.
Ve siz farkında olmadan sizi soktukları o çemberde özgürce yaşadığınızı sanacaksınız.
Karar benim kararım deyip gurur duyacaksınız sizin olmayan kararınızla.
Sonuna dek arkasında olacaksınız.
Dahası kararınız sandığınız şeye saygı duymalarını isteyeceksiniz.
Bir başkasının sizin adınıza tüm seçenekleri elediği, sizi iki seçenekten birine mecbur bıraktığı bir karar nasıl sizin olur ki?
Ben düalist bir insanımdır.
Bana göre siyahla beyazın en güzel hali birlikte oldukları haldir.
Bir insan hem güzel hem çirkin olabilir.
Seçim yapmayı sevmem.
Benim tercihim genelde karşıma çıkan seçeneklerden hiçbiri şıkkını işaretlemek olur.
Bu yüzden çok severim yalnızlığı.
Yalnızlıkla özgürlük ayrılmaz bir ikilidir.
Hatta onlar için yapışık ikiz daha doğru bir tabir bile olabilir.
Hayat boyunca birine bağlı değil de birine bağımlı yaşama fikri beni hep irrite etmiştir.
Ne bir başkası yapmıyor diye istediklerimi yapmaktan ne de kimse gelmiyor diye görmek istediğim yerlerde olma fikrinden vazgeçtim.
Başkalarının kaptanlık ettiği gemilerde 'olsun konuşarak geldik ya ' diyen İpek'e pek rastlayamazsınız.
En fazla aynı yöne doğru yan yana sandallarda gittiklerim olur.
Sandal küçük, belki tek kişilik ama rahat.
Evinizdeymişsiniz hissi verenlerden.
Eğer siz de özgürlüğünüze düşkün bir insansanız kendinize dönüp şöyle bir baktığınızda aslında sizin de cevabınızın çoğu zaman şıklar arasında olmadığını farkedersiniz.
Ve eğer şu an 'evet yaa' diyorsanız kendi kendinize ne mutlu size.
Çünkü tüm engelleri kaldırabilmiş özgürlükle bütünleşmeyi başarmış bir ruha sahipsiniz.
Ruhunu kanatlandırabilmiş insanlar güçlüdür, kolay kolay düşmezler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder