Keyifle dinleyin.
Hangi rolü daha iyi yapıyorsun bu hayatta ?
Yanında kimse yokmuş gibi davranabildiğin bir herkes var mı dünyanda ?
Ya da şöyle sorayım, hangi hale daha yakınsın ? Kalıpların şeklini çabucak alır mısın ?
Peki rastgele bir elbise versem beni kırmayıp geçirir misin üzerine ? Yakıştırır mısın kendine ?
Hangi halinle aynada daha güzel görürsün kendini ?
Seni seyretmeye doyamıyor olsam yeter mi mesela ?
Tuhaf.
Sence de etraftaki herkes, benliğimizin turnusoluymuş gibi davranmıyor mu ?
Sürekli kendi elbiseleri ile etrafında dönmemizi isteyen, hatta bunu severek yapmamızı bekleyen, mutsuzluğumuzun ise tek sorumlusu olarak bizi işaret eden yığınla insan..
Her negatif düşünceyi filtresiz kabul etmiş, tarif edildiği yerlerden özenle kendini kırpmış olan ben..
"Neden bütünü göremiyorum da kendimin parçalarıyla uğraşıyorum ?"
Peki senin düşüncelerinle renklenmiş, davranışlarınla işlenmiş o elbise sendeki gibi durdu mu üzerimde ?
Tarif ettiğin bu kişi olmak istemiş miydim gerçekten ?
Ya da olmak istediğim, sadece bu kişi miydi ?
Bu elbiseyi güzel taşıyamadığım gün, tüm anlamımı yitirecek miyim sence ya da sende ?
Senin renklerinle boyanmak, kurumadan ikinci katı sürmek gibi.
Sana karıştığım sürece asıl rengi asla göremeyeceğiz.
Asıl üzücü olansa zamanla asıl rengi tarif bile edemez hale gelecek, bile bile yarın aynı elbiseleri giyecek oluşumuz.. 14/04/2020 - 23:52
Güzel bir gün olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder