Yazarken üst üste defalarca dinlediğim o şarkıyı okurken dinlemek güzel olabilir.
Keyifle dinleyin.
Kelebek etkisini iliklerimize kadar hissettiğimiz günler yaşıyoruz.
Bir yerlerde bir kanat çırpıldı ve etkisiyle çıkan fırtınada her birimiz sevdiklerimizden uzağa savrulduk.
Ayılmak üzere kahvemi içerken Dali'nin gözlerine daldım, ben onu izledim o bana baktı.
Yıllarca limon sandığım o ağacın portakal ağacı olduğunu fark ettim.
Bugün için seçtiğim şarkıyı komşuların dahi rahatlıkla eşlik edebileceği bir desibelde açtım.
Koltuğa yaslanarak gözlerimi kapattım ve dinlemeye başladım.
Olumlamaya inanır mısınız ?
Ben inanırım.
Hayatım boyunca gerçekten köşeye sıkıştığımı hissettiğim anlarda fark etmeden yaptığım sakinleşme metodudur.
Küçükken lunaparkta dönme dolaba her binişimde havada asılı kalmaktan korkardım.
Korkardım ama binmeden de duramazdım.
Korktuğum anlarda içimden şarkı söylemeye tam da o zamanlarda başladım.
Zamanla hayatın dönme dolaba benzerliğini gördükçe yüksekten korkmanın hayatımı ne kadar da zorlaştırdığını fark ettim.
Çünkü ne kadar çırpınırsam çırpınayım bir güç beni döndürmeye devam edecek ve bir gün tıpkı herkes gibi ben de en yüksekle sınanacağım.
İrademiz dışında, sıra geldiğinde bindirildiğimiz ve ne olursa olsun dönmeye bir an bile ara vermeyecek bir çarkın içindeyiz işte.
Binmekten korktuğumuz ama son durağa kadar gitmeyi de şans saydığımız bir çark.
Dik bir tekerlekten oluşan, dönen bu çarkın yorulduğu günler yaşıyoruz.
Taşıyamayacağı kadar yük mü bindirdik yoksa güzelleşeceğine olan inancımızla kenarlarına attığımız kesiler derin yarıklara mı dönüştü ?
O veya bu nedenle her birimizin koltuğu fırtınada kağıtmışcasına sallanıyor bugünlerde.
Aşağı bakmaktan, uyanmaktan, ayılmaktan özellikle de düşmekten deli gibi korkuyoruz.
Bilirsiniz işte hala yüksekte olan herkes, yükseklikten korkar.
Görmezden gelişimiz, tepkimiz, direnişimiz, toplumca rüzgara karşı yaptığımız bir savunma aslında.
Çünkü kabul etmek, her zaman arkasından alışmayı ve kanıksamayı getirir.
Toplumca alışmak istemediğimiz günler yaşıyoruz.
Fakat anlıyorum ki rüzgar durmayacak ve zamanla yalnızca adaptasyon süreçlerini tamamlayanlar rüzgara rağmen dönmeye devam edecek.
Güzel ülkemde direnişin savaşa, savaşınsa mutlak sona neden olacağına uyanışın biran evvel gerçekleşmesini dileyerek müziğin sesini biraz daha yükselttim, bir tütsü yaktım.
Ve sonra bağıra çağıra söyleyerek dans etmeye başladım.
Olumlama, dile getirmeyle ve inanmayla başlar.
İnanıyorum.
Şarkının da dediği gibi "söz veriyorum her şey çok güzel olacak"
Sadece biraz sabır. 22/03/2020 - 20:59
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder