20 Temmuz 2020 Pazartesi

Nasıl birisin ?

Nasıl geçiyor günlerin ?
Benim havalar gibi, geceleri serin gündüzleri bunaltıcı.
Geçen hafta sonu Kazdağları'na kampa gittiğimizde gece bir ara kalabalıktan sıkılır gibi oldum ve uyuyacağım diyerek çadıra girdim.
Sıra sıra dizdiğimiz çadırların yanına yerleştirdiğimiz sandalyelerden çıkan kalabalık konuşma balonları, kahkahalar eşliğinde çadırıma doğru süzülüyordu.
Çadırın güneşliğini indirip yıldızları görüş alanıma aldım.
Uzunca bir süre konuşulanları dinleyip geceyi seyrettim. Nefisti.
O anlarda hayatın aslında pek çok odalı bir ev olduğunu ve ömrümüzü, her bir odaya yerleştirilen aynalara bakmakla geçirdiğimizi fark ettim.
İşin tuhafı hiçbir aynadaki görüntümüz bir diğeri ile aynı değilmiş.
Ayağı hafif kırık olan mavi sandalyede oturup benden bahsederken aslında varlığından dahi haberdar olmadığım bir yanımı övünerek anlatıyordu.
Bir diğeri ise ona karşılık verirken aslında "hiç önemsemem" diyeceğim bir konuyu çok önemseyebileceğimi, kafaya fena takabileceğimi söylüyordu.
Şaşırıyordum.
Her gün aynada gördüğüm insandan bahsetmiyorlardı sanki.
Anlattıkları beni giderek seviyor gibiydim ama bana benzemiyordu bir türlü.
Aynı renk elbiseyle odalarda dolansam da hepsi, önce fondaki renge sonra bana bakıyordu. Kendisinde ne varsa bana onu katıyor ve öyle görüyordu.
Annem, kendinde olmayan şeyi başkasında göremezsin der hep.
Yine haklı çıkıyordu.
Ertesi gün drama eğitmenliği atölyesinde ayna çalışması yaptık ve hiç bilmediğim birine "ne görüyorsun  ?" diye sordum.
Henüz evime odasını taşımadığı için beyaz bir fonda yüzümün detayları ile saçlarımı anlattı uzun uzun.
Sana bu soruyu tanıştığımızda tekrar soracağım dedim gülümseyerek.
Anlam verememiş bulanık gözlerle "olur" dedi.
Bana bakarken kendisini anlatacağından haberi yoktu henüz. 20/07/2020 - 23:31


Güzel bir gün olsun.
Keyifle dinleyin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder