24 Ekim 2015 Cumartesi

Neden ?

Konduğu kalıbın şeklini alabilecek bir kıvamdayken çivi kalıbına beni önce doldurup sonra orada olmamın hesabını sorduklarında neden 'senin yüzünden' diyemedim ki ?
Diğerlerine söktürülecek bir çivi olmak istiyor muydum bakalım ben.
Ya da beni bir çivi yapıp vura kıra kendine çakmaya çalışan insanlara, canlarını yakmamak için, neden batmamaya çalışıyorum ki hala ?
Neyse ne diyordum.
Ha evet, portatif bir nesneye dönüştüğünüz gün 'ben bu değilim' demek yerine 'ben bu olmayacağım' deyin ve doldurulduğunuz şey her ne idiyse ondan kurtulmayı deneyin.
Ben öyle yapıyorum...


18 Ekim 2015 Pazar

Bunları yüz yüzeyken konuşuruz.

Bir sabah uyanıyorsun ve gecesinde sırayla dizdiğin düşünceleri hangi rafa koyduğunu unutuyorsun.
Hayatının bıraktığın yerde olmadığını görüyorsun.
Şaşırmıyorsun.
Zaten bir süredir durum buydu deyip mutfağa doğru ilerliyorsun.
Kapıları kapatırken kimse duymasın,uyanmasın istiyorsun.
Senin onları düşündüğün kadar olmasa da onlar da seni düşünsün istiyorsun.
Her şey mi karşılıklı diye cevap veriyorsun kendine.
Değersiz hissediyorum niye anlamıyorsun diye karşılıyor sorunu diğer sen.
Mutfağa girip balkon kapısını açıyorsun.
Sabahın bu saatinde sevmediğin pazar yüzüne güzel güzel esiyor.
Kaynamaktan neredeyse tüm suyu buharlaşmış olan çaydanlıktan bir bardak alıyorsun kendin için.
Tek şekeri bardak altlığına yerleştirip çıkıyorsun mutfaktan.
Bir ara ellerin titreyince çay, altlığa dökülüyor.
Şekerin çayı yavaş yavaş içişini izliyorsun.
Dokunduğunda elinde kalacağını bile bile dokunuyorsun şekere.
Karşıdan en az onun kadar sert göründüğünü bilerek kendini ona benzetiyorsun.
Dokunanın elinde kalacağını biliyorsun.
Belki de bu yüzden kimse dokunmasın istiyorsun.
Bu yüzden kaçıyorsun pek çok şeyden.
Otobüste arkalara doğru ilerlemenin sebebi bu belki de.
Muhtemelen kulaklıkla tanışıklığın da buradan geliyor.
Kimsenin sıcaklığında erimek istemediğin için hep serin yerlerde tutuyorsun kendini.
Bir kez erimeye başlayınca dağıldığını biliyorsun çünkü.
Yaşayarak öğrendin.
Yapışıp kaldığın parmakların sahibi,diğer parmaklarıyla senden kurtulmaya çalıştıkça diğer parmaklarına da bulaşacaksın.
Evet bulaşacaksın.
Sonra ne mi olacak?Suda akıp gidecek parçaların.
Yarım kalacaksın.
Geri gelsin isteyeceksin.
Kendine geldiğinde çayın soğumuş olacak.
Neyse bunlar acıklı konular, yüz yüzeyken konuşuruz diyeceksin.


Yüzyüzeyken Konuşuruz - Ateş Edecek Misin ?